Taraflar evlilik birliği içinde velayeti ortak olarak kullanırlar. Ancak boşanma ile çocuk kendisine bırakılan taraf velayeti kullanır. Medeni Kanun’un 348. maddesine göre ana veya babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması, çocuğu ile yeteri kadar ilgilenmemesi, yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması gibi durumlarda hâkim velayetin kaldırılmasına karar verir. Bu gibi durumlarda taraflar velayetini kaldırılması davası açabilir. Velayetin değiştirilmesi davası hakkında yazımız için tıklayabilirsiniz. İstanbul velayet avukatı olarak hizmet vermekteyiz.

Hangi Durumlarda Velayet Kaldırılır?
Burada dikkat edilmesi gereken husus ana veya babanın velayet görevini açıkça ihmal etmesi ya da savsaklaması gerekmektedir. Çocuğun istismar edilmesi, çocuğu alkol veya uyuşturucu madde almasını sağlama, çocuğun dilendirilmesi, çocuğa fiziksel ve psikolojik şiddet uygulanması, çocuğun eğitim hakkı elinden alınarak okula gönderilmemesi velayetin kaldırılması sebeplerindendir.
Velayetin Kaldırılması Davası Bütün Çocukları Kapsar Mı?
Velayetin kaldırılması kural olarak bütün çocukları kapsar. Örneğin babanın çocuğuna işkence yapmasından dolayı mahkeme kararı ile çocuğun velayeti babasından kaldırıldı. Bu durumda hâkim kararda aksini belirtmediği sürece babanın bütün çocukları yönünden velayet kaldırılır. Hâkim kararda aksini belirtmezse bu karar bütün çocuklar yönünden geçerli olur.
Velayetin Kaldırılması Davasında Görevli Ve Yetkili Mahkeme
Velayetin kaldırılması davasında görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemelerinin olmadığı yerlerde ise görevli mahkeme Aile Mahkemesi sıfatı ile bakan Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Velayetin kaldırılması davasında genel yetki kuralları geçerli olduğu için davalının yerleşim yeri yetkili mahkeme olacaktır. Ancak velayetin kaldırılması davası çekişmesiz yargı işlerinden olması sebebi ile davacının yerleşim yerinde de açılabilir.
Boşanan Çiftlerin Ölümü Halinde Velayet
Velayet boşanma kararı ile ana veya babadan birine verilirse velayeti alan kişinin ölümü ile velayet doğrudan sağ kalan ana veya babaya geçmez. Burada sağ kalan ana veya babanın velayet için dava açması gerekir. Bu durumda vefat edenin ana, babası veya yakınları davaya müdahil olarak katılabilir.