Adi ortaklık bakımdan ilk önce adi ortaklık nedir, adi ortaklık sözleşmesi nedir sorusu cevap bulmalıdır. Türk Borçlar Kanunu ile adi ortaklık sözleşmesi tanımlanmıştır. Kanuni tanıma göre adi ortaklık sözleşmesi iki veya daha fazla kişinin bir araya gelerek belirli bir amaç doğrultusunda emeklerini ve mallarını birleştirdikleri sözleşmedir. İlgili hükümde adi ortaklık sözleşmesinin tanımını yapılmış olsa da devamı maddelerinde düzenlen yalnızca adi ortaklık sözleşmesi değil kendine has yapısıyla adi ortaklık ya da bir diğer değişiyle adi şirket ilişkisidir. Bu sebeple kanunun lafzına bağlı kalmayarak m. 620 vd. hükümlerde adi ortaklık, adi şirket ilişkisinin düzenleme altına alındığından bahsedilebilecektir. Ayrıca kanun adi ortaklık sözleşmesini düzenlediği m.620’de bir ortaklığın kanunla düzenlenmiş ortaklıklarda yer alan ayırt edici hükümleri taşımaması halinde adi ortaklık hükümlerine tabi olacağını düzenleyerek m.620 vd. maddelerini adeta ortaklıklar bakımından genel hükümler mahiyetine kavuşturmuştur.
Kanuni tanımdan adi ortaklığın beş temel unsur üzerine inşa edildiği anlaşılmaktadır. Bu temel esaslar kişi unsuru, sermaye unsuru, sözleşme unsuru müşterek amaç unsuru ve müşterek amaç için birlikte hareket etme yani affectio societatis unsurudur.
Adi Şirket Özellikleri
Adi ortaklık ilişkisinin beş temel unsura dayandığı belirtilmiştir. O halde unsurlara yani adi şirket özellikleri tek tek değinelim. Kişi unsuru bakımından kanun iki veya daha fazla kişinin ortaklık iradesini aramaktadır. Sıkça sorulan sorulardan olan adi şirket kaç kişi ile kurulur sorusunun cevabı iki veya daha fazla kişi şeklindedir.
Sermaye Unsuru
Sermaye unsuru bakımından kanunun m.620 ve m.621 düzenlemeleri göz önüne alındığında ortaklığa sermaye getirilmesinin emredici olduğu; getirilmediği hallerde adi şirketten söz edilemeyeceği açıktır. Zorunluluk sermayenin taahhüt edilmesidir. Sermayenin fiili olarak ortaklığa getirilmesi ortaklığın fiili varlığı bakımından gereklidir. Her ortak, taahhüt ettiği sermayeyi ortaklığa getirerek ortaklık malvarlığına elbirliği halinde sahip olur.
Sözleşme Unsuru
Sözleşme unsurunun varlığı m.620’de açık bir şekilde kendisini belli etmektedir. Bir sözleşmeden bahsedilebilmesi için 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m.1 uyarınca taraf iradelerinin karşılıklı ve birbirine uygun olması aranmıştır. Adi ortaklık sözleşmesi genel hükümlere ek olarak birtakım kendine has hükümler ihtiva etmektedir. Buna göre adi ortaklık sözleşmesinde ortaklardan her birinin irade beyanı diğerine varmalı ve her ortak tarafından irade kabul beyanı açıklanmalıdır. Adi ortaklık sözleşmesinde tarafların edimlerini sözleşme sonuna kadar yerine getiriyor olması sebebiyle edimler süreklidir. adi ortaklık sözleşmesi şekil şartı bakımından Adi ortaklık sözleşmesi kural olarak herhangi bir şekle tabi değildir.
Müşterek Amaç Unsuru
Müşterek amaç unsuru da kanunda zikredilen unsurlardandır. Sözleşme unsurunda bahsedildiği üzere ortakların birbirine uygun irade beyanı aranmaktadır. Buna ek olarak bu irade beyanları ortak bir amacın gerçekleştirilmesine yönelik olmalıdır. Yalnızca tek bir ortağın çıkarının gerçekleştirildiği veya herhangi bir ortağın dışarıda bırakıldığı ortak amaçtan bahsedilemez. Ortak amaç süreli olabileceği gibi süresiz de olabilecektir. Ortak amacın niteliğinde ise öğretide tartışma söz konusudur. Kimi yazarlar ortak amacın yalnızca iktisadi amaç olabileceğini belirtirken öğretideki baskın görüş ise ortak amacın ahlaka ve kanunun emredici hükümlerine aykırı olmaması şartıyla iktisadi olmayan manevi ideallerden oluşmasının mümkün olduğunu belirtmiştir.
Affectio Societatis
Müşterek amaç için birlikte hareket etme yani affectio societatis unsuru da adi ortaklığın olmazsa olmaz unsurudur. Adi şirket için müşterek amaç unsurunun olması gerektiğinden bahsedilmiştir. Ortaklar, müşterek amaç için birlikte hareket etmezse müşterek amacın gerçekleşme imkânı olmayacaktır. Ortaklar müşterek amacın gerçekleşmesi için taahhütlerini yerine getirecek, etkin bir uğraş ile ortak amaç uğruna eşit bir şekilde faaliyetlerde bulunacaklardır. Adi ortaklığın diğer sözleşmelerden ayırdını sağlayan ve ortaklığa ruhunu üfleyen Affectio societatis unsurudur.
Adi Ortaklıkta Sorumluluk
Adi ortaklık herhangi bir tüzel kişiliğe sahip değildir. Sermaye şirketlerinin aksine ortaklar adi şirketin borçlarından birinci derecede sorumludur. Ayrıca adi ortaklığın ortakları arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Bunun anlamı ise adi ortaklığa karşı açılacak davalarda tüm ortakların davalı olarak gösterilmesi gerekmektedir.
Sorumluluğun oranı ile ilgili olarak kanun “Ortaklar, birlikte veya bir temsilci aracılığı ile, bir üçüncü kişiye karşı, ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmamışsa müteselsilen sorumlu olurlar.” düzenlemesini ihtiva etmektedir.
Bir diğer önemli husus ise adi şirketin ortaklarının adi şirket borcu nedeniyle bütün malvarlıkları ile ve sınırsız olarak sorumludurlar. Yani adi ortaklığa koymayı taahhüt ettikleri katılma payları esas alınmayıp tüm malvarlığıyla sorumlu olmaktadır.
Ortakların Değişmesi
Adi ortaklığın tabiatı ortakların birbirine güven duyması ve bu güvene dayalı bir ortaklık yürütülmesidir. Bu sebeple adi ortaklıkta ortak değişikliği mümkün olsa da birtakım kurallara tabidir.
Yeni ortağın ortaklığa katılımı m. 632/1 ile düzenleme altına alınmıştır. İlgili maddede ortaklığa yeni ortak alımının tüm ortakların rızasına bağlı olduğu kuralı getirilmiştir. Ortaklığa yeni ortak alınması yeni bir ortaklık sözleşmesinin imzalanması veya ortaklık kararıyla mümkün olabileceği gibi adi ortaklığın kurucu ortaklarıyla yeni ortak arasında akdedilecek ‘’katılma sözleşmesi’’ ile yeni ortak alınması mümkündür.
Adi ortaklıkta alt katılım herhangi bir ortağın ortaklıktaki payına üçüncü bir kişinin ortak olarak eklenmesidir. Yani ortaklığa yeni bir ortak getirilmesi söz konusu olmayıp mevcut ortaklardan birisinin payına ortak getirilmektedir. Asıl ortaklığın ortaklarının alt ortaklıktaki üçüncü kişiyle bir bağı bulunmamaktadır. Bağının olmaması sebebiyle de asıl ortaklık ortaklarının üçüncü kişi konumunda bulunan alt katılım ortağına karşı herhangi bir talebi söz konusu olmayacaktır ve alt katılım bakımından asıl ortaklığın ortaklarının rızasına başvurulması gerekmeyecektir.
Adi ortaklıkta pay devri ortaklardan herhangi birinin adi ortaklıktaki payını üçüncü bir kişiye kısmi olarak devretmesi veya payını tamamen devrederek ortaklıktaki ortak sıfatının sona ermesi şeklinde olabilmektedir. Ortaklık payının kısmi devri durumunda ortak sayısında artış meydana gelirken payın tam devri halinde ortak sayısı değişmemektedir. Pay devrinin ilk şartı diğer ortakların pay devrine rıza göstermesidir. Pay devrinde ikinci şart ise payını devretmek isteyen ile devralmak isteyen ortak arasında devir sözleşmesinin imzalanmasıdır. Söz konusu devir sözleşmesi 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu m.183 ile düzenleme altına alınan alacağın temliki hükümlerine tabi olacaktır ve m.184 uyarınca yazılı şekilde yapılması gerekecektir.
Adi Ortaklığın Sona Ermesi
Adi Ortaklığın Sona Erme Halleri Şu Şekildedir:
- Ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkânsız duruma gelmesiyle.
- Sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir hüküm yoksa, ortaklardan birinin ölmesiyle.
- Sözleşmede ortaklığın devam edeceğine ilişkin bir hüküm yoksa, bir ortağın kısıtlanması, iflası veya tasfiyedeki payının cebrî icra yoluyla paraya çevrilmesiyle.
- Bütün ortakların oybirliğiyle karar vermesiyle.
- Ortaklık için kararlaştırılmış olan sürenin bitmesiyle.
- Ortaklık sözleşmesinde feshi bildirme hakkı saklı tutulmuş veya ortaklık belirsiz bir süre için ya da ortaklardan birinin ömrü boyunca kurulmuşsa, bir ortağın fesih bildiriminde bulunmasıyla.
- Haklı sebeplerin bulunması hâlinde, her zaman başkaca koşul aranmaksızın, fesih istemi üzerine mahkeme kararıyla.
Adi Ortaklık Sözleşmesi Örneği
Adi ortaklık sözleşmesi herhangi bir şekle tabi olmayıp ortakların ihtiyacına göre şekil verilmesi gereken sözleşmelerdendir. Adi ortaklık sözleşmesi her ne kadar şekle tabi olmasa da ortaklar arasında uyuşmazlık çıktığında ispat kolaylığı sağlaması için yazılı bir sözleşme ihtiyacı bulunmaktadır. Bu sebeple bir avukattan danışma hizmeti almanızı ve avukat ile sözleşmenizi hazırlamanızı tavsiye ederiz.